...Biz ruhun hayatının, maddi kainatta başlamadığına kani bulunuyoruz. Bu bakımdan da ruhların mebdei ve hilkati ( başlangıcı ve yaratılışı ) bizim duygu ve düşünce sahamızın tamamiyle dışında kalır... Ruhun melekeleri sonsuzdur. Tezahür zemini buldukça ortaya çıkar ve ayrıca sonsuz tezahür vasatıda mevcuttur. Bunlardan bir tanesi madde kainatıdır. ...Ruhlar, kendilerini Yaratana yükseltecek, yani O'nun kanunlarıyla kendi kanunlarını birleştirip her sahada onlarla amel edebilecek duruma kendilerini namzet kılan ve sevk eden melekelerini inkişaf ettirmek zaruretindedirler... İşte buna ''kemal'' diyoruz. Madde kainatına girmeden önce ruhun daha bir çok kainatlardan geçmesi icap etmiştir. Tabi madde kainatı üzerinde ki kainatlarda da ebedi hayatına devam edecektir. ...Ruhun bu kainattan evvel ki ve sonraki hayatı hakkında hiç bir bilgimiz ve tahminimiz olmadığı için ruhların oralardaki durumlarını '' kemal'' vasfı ile nispet edemeyiz... Maddeler içinde tecrübe ve tabiata girişmekle ruhların meknuz melekelerinden bir kısmı üzerinde bir inkişaf, bir tezahür meydana gelir. Ruhun böyle bir tecrübeye girişmesi diğer melekeleri ve şuurunu karartması bahasına olur. Ayrıca madde esaretine girmiş olduklarından dolayıda ''...Maddelerin tabi bulundukları tabiat kanunları muktezası olarak bir takım temayüllerin ve ihtirasların doğmasına sebebiyet verir...'' Şu halde maddi temayül ve ihtiraslar arızidir, maddeye bağlanışın bir neticesidir.Ayrıca tekamül gayesine hizmet eden bir vasıtadır. Yaşadığımız madde kainatında madde düşüncesinden hiç bir nesneyi ayırmak mümkün değildir. Biz maddeden ve maddi mefhumdan tecerüt etmiş ( soyutlanmış ) bir ruhu sevemeyiz. Kötü ve geri temayül ve ihtiraslardan kurtulmak tekamülün illeti değil neticesidir. Gaye olmaktan ziyade vasıtadır. ( Ruh ve Kainat ( Özeti ) - Bedri Ruhselman )
|